Telepati Zihin Gücüyle İletişim Sanatı, düşünce yoluyla kelimelere ihtiyaç duymadan iletişim kurma yeteneğini ve bu eşsiz becerinin nasıl geliştirilebileceğini ele alır.
“Keşke zihnini okuyabilseydim.” Bu, neredeyse hepimizin bir noktada söylediği veya düşündüğü bir cümledir. Sevdiklerimizi veya arkadaşlarımızı ne kadar iyi tanırsak tanıyalım, beyinlerinde neler olup bittiğini bilmek mümkün değildir. Bu durum, diğer kişi hakkındaki bilgimizin nihai sınırı gibi görünmektedir.
Telepati Zihin Gücüyle İletişim Sanatı
Peki, başkasının düşünceleri ulaşılmaz bir alan mıdır? Hayır, kesinlikle değil. Empati, yani bir başkasının duygularına duyarlı olmayı sağlayan duygusal zeka, zaten var. Fakat bunun yanında telepati de bulunmaktadır.
Telepati nedir?
Kelimenin anlamına bakacak olursak, “uzaktan algılama sanatı” olarak tanımlanabilir. Ve bu gerçekten büyüleyici bir fikir!
Bazı bilim insanları için telepatiye ulaşma çabası tamamen sahte bilim (pseudoscience) olarak kabul edilse de, ana akım bilim hala bu fenomeni araştırmaya devam etmektedir. Aşağıdaki videoda da görebileceğiniz gibi, konu bilimsel araştırmaların gündeminde yer almaktadır:
Gerçekten de, telepati hem bilim insanlarının hem de sanatçıların ilgisini çekmiştir. Sigmund Freud, Thomas Huxley ve Oscar Wilde gibi önemli isimler telepati üzerine deneyler yapmışlardır.
Roger Luckhurst’un “The Invention of Telepathy: 1870-1901” (Telepatinin İcadı: 1870-1901) adlı eseri, telepatiye duyulan erken dönem ilgisini detaylandıran önemli bir tarihsel çalışmadır. Ve bu ilgi günümüzde de devam etmektedir.

Telepati Zihin Gücüyle İletişim Sanatı – Astral Duyular
Geleneksel olarak bildiğimiz beş duyumuz vardır:
Görme (vision)
İşitme (audition)
Tat alma (gustation)
Koku alma (olfaction)
Dokunma (somatosensation)
Ancak insan, daha ince algı ve sezgi biçimleriyle bağlantılı iki farklı duyusal yetiye daha sahiptir. Beş duyumuz fiziksel bedenimizle bağlantılıdır, ancak astral bedenimizle ilgili duyular da vardır. Bunlara “astral duyular” denir.
Astral duyular, fiziksel duyuların astral beden seviyesindeki karşılıklarıdır. Bunlar sezgi, yaratıcılık ve duygularla yakından ilişkilidir.
Bazıları, yalnızca fiziksel duyuların gerçek olduğunu ve geri kalan her şeyin saçmalık olduğunu iddia edebilir. Ancak, duyularımızın bizi yanıltabileceğini unutmayalım.
- Renkler, belirli ışık dalgalarının oluşturduğu izlenimlerdir; kendileri başlı başına var olan şeyler değildir.
- Astronomi, teleskoplar ve insan zekası olmadan, sadece duyularımızla Dünya’nın bir küre olduğunu anlamamız imkânsız olurdu.
- Göremediğimiz ama var olan şeyler mevcuttur: X-ışınları, radyo dalgaları, bakteriler.
Bu yüzden, duyuların bize dünya hakkında kesin ve hatasız bir görüntü sunduğunu iddia etmek doğru değildir.
Algıladığımızdan çok daha fazlası vardır.

Telepati Zihin Gücüyle İletişim Sanatı – Kayıp Duyular
Eğitimli bir kişi için, astral duyular fiziksel duyuları tamamlar. Böyle bir kişi, fiziksel bedenden astral bedene keskin bir ayrım yapmadan geçiş yapabilir.
Beş duyumuza iki duyuyu daha eklememiz gerekir:
- Diğer canlıların varlığını hissetme duyusu
- Telepatik duygu
Bu duyular, üst düzey hayvanlarda ve tüm insanlarda bulunur. Ancak modern insan bu duyularını artık aktif olarak kullanmaz ve zamanla diğer duyuları bile eskisi kadar keskinleşmemiştir.
Bunun sebebi, “mantık” veya “akıl yürütmenin” duyularımızı ve zihinsel yetilerimizi keskinleştirmemesi ve zaman içinde bunları arka planda bırakmamızdır.
Bu yüzden yapmamız gereken şey, yeni yetenekler geliştirmek değil, zaten sahip olduğumuz bu duyuları yeniden uyandırmaktır.
Buna da bakın:

Telepati Zihin Gücüyle İletişim Sanatı – Titreşimler
Astral duyuların varlığı, telepatinin ilk temel ilkesidir.
İkinci temel ilke ise düşüncelerimizin bir tür titreşim olması ve bu titreşimlerin telepatik duyumuz tarafından yakalanabilmesidir.
Bilimsel olarak bakıldığında, nörogörüntüleme tekniklerinin mümkün olmasının sebebi budur. Makinalar, beynimizi tarayarak nasıl hissettiğimizi ve ne düşündüğümüzü yorumlayabilir.
Telepati de benzer şekilde çalışır: Bir mesaj ve bir alıcı vardır. Ancak, bunu alabilmek için zihinsel gücümüzün yeterince gelişmiş olması gerekir.
Telepati Zihin Gücüyle İletişim Sanatı – Telepatiyi Nasıl Geliştirebiliriz?
Başkalarının zihnini okumak mı istiyorsunuz? Umarız ki bunu iyi bir amaç için yapıyorsunuzdur.
Eğer bu gücü kazanırsanız, onu etik ve akıllıca kullanmanız gerekir.
Aşağıda konuya çok kısa bir giriş sunulmaktadır. Telepati, çalışma, sabır ve inanç gerektiren bir yetidir.
Herkes bu yeteneği geliştiremez.
Buna da bakın:

Telepati Zihin Gücüyle İletişim Sanatı – Telepati Uygulama Adımları
1. İnanın!

İçtenlikle inanmadığınız bir şeyi gerçekleştirmeniz imkansız olacaktır. Telepati, bilimsel akıl yürütmeyi bir süreliğine askıya almayı gerektirir. Bu şekilde, iki ek duyunuz yeniden aktive olacaktır. İnanç dağları yerinden oynatır ve telepatiyi gerçek yapar!
2. Üçüncü Göz Çakrasını Aktifleştirin
Çakralarımızı dengeye getirmek, Üçüncü Göz’ü aktifleştirmek için çok önemlidir. Üçüncü Göz, sezgi ve iç görü merkezidir ve telepatik duyunun merkezi de burasıdır.
Modern insanda, Üçüncü Göz körelmiş ve beynimizin içinde bulunan Epifiz bezine dönüşmüştür. Üçüncü Göz’ü yeniden açmak büyük bir konudur ve ilerleyen zamanlarda ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
Başlangıç olarak yapmanız gereken adımlar şunlardır:
1. Meditasyon yapmak
2. Aura ve çakralarınızı temizlemek
Telepatiyi Çalışmak İsteyen Bir Partner Bulun
Başlangıç aşamalarında, sizinle aynı hedefi paylaşan bir kişiyle çalışmak faydalıdır. Birlikte pratik yapmaya çalışın.
Kaçınılması gereken en önemli şey: Karşılıklı olarak birbirinizi kandırmak. Henüz gerçek telepatik yetenekler geliştirmeden, geliştirdiğinize inanmak hatalı olacaktır.
Buna da bakın:

Telepati Zihin Gücüyle İletişim Sanatı – Nasıl Başlanır?
Birlikte çalışarak küçük ve basit testler yapın.
Kimsenin sizi rahatsız etmeyeceği sessiz bir oda bulun.
Öncelikle duygular üzerinde çalışın:
Başlangıçta, bir kişi yoğun düşünceler içinde olmalı: Öfke, cinsel çekim, acı, coşku gibi duygular hissetmeli.
Soyut ve karmaşık düşüncelerden kaçının çünkü başlangıç aşamasında bunları algılamak çok zor olacaktır.
Partnerinizin gizlice bir deftere yazdığı kelimeyi veya aklında canlandırdığı objeyi “görmeye” çalışabilirsiniz – ancak bu, aslında uzaktan görme (Remote Viewing) yeteneğiyle ilgilidir.
Bir kişi gönderici (sender), diğer kişi alıcı (receiver) olmalıdır.
Her gün aynı rolü üstlenin, bir sonraki gün rollerinizi değiştirebilirsiniz.
Çalışma sırasında, her ikinizin de sakin bir zihin durumunda olduğundan emin olun.
Uygulamaya başlamadan önce birlikte meditasyon yapabilirsiniz.
Başarıya ulaşmanın anahtarı, aşırı zorlamamak ve denemeleri bir sonraki gün veya aynı gün birden fazla kez tekrarlamaktır.
Tüm süreci yazıya dökün.
Buna da bakın:

Telepati Zihin Gücüyle İletişim Sanatı – Çevrenize Zihinsel Dalgalar Gönderin
Tek başınıza olduğunuzda, düşünce dalgalarınızı bir nesneye veya bir kişiye göndermeye çalışın.
Örneğin, önünüze su dolu bir kâse koyun. Zihinsel gücünüzle yüzeyinde küçük dalgalar oluşturmayı deneyin.
Kapalı bir alandaki bir bitkinin yapraklarına benzer titreşimler göndermeyi deneyin.
Metroda veya otobüste bir yolcu seçin ve ona zihinsel dalgalar gönderin.
Dikkat edilmesi gerekenler:
- Bu kişiye doğrudan bakmayın, sadece size dönüp dönmeyeceğini gözlemleyin.
- Çekici bir kişi seçmeyin ve flört etmeyin!
- Normalde göz göze gelmeyeceğiniz birini seçin.
Gelişmiş telepati, durugörü (clairvoyance) yeteneğine de yol açabilir. Ancak bu, gelecekte ele alacağımız başka bir konudur!
Telepati Zihin Gücüyle İletişim Sanatı, zihinsel farkındalığın derinleştiği, sezgilerin güçlendiği bir yolculuktur. Bu alanda atacağınız her adım, sadece başkalarıyla değil, aynı zamanda kendi içsel rehberliğinizle de daha güçlü bir bağ kurmanızı sağlar. Düşüncelerin diliyle iletişim kurmayı öğrenmek, insan olmanın ötesinde bir bilinç düzeyine geçişin kapılarını aralayabilir.