Şu anda Türkiye’nin güneybatısında, Denizli ilinin tepelerinde yer alan muhteşem Pamukkale bölgesini keşfediyoruz. Pamukkale, İstanbul’dan yaklaşık 6 saat uzaklıkta bulunuyor. Bembeyaz traverten terasları ve sıcak termal havuzları ile ünlü olmasının yanı sıra, dünyadaki en eski tiyatrolardan birine ev sahipliği yapan iyi korunmuş Yunan-Roma kenti Hierapolis’in kalıntılarına da ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, 2,708 bilinen Roma mezarıyla antik bir Roma mezarlık alanına da ev sahipliği yapmaktadır. Görülecek ve yapılacak o kadar çok şey var ki, mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Pamukkale’nin Büyüleyici Güzellikleri
Pamukkale, mineral açısından zengin, termal suların beyaz traverten teraslarından aktığı yer olarak bilinir. Bölge, akan suyun bıraktığı parlak beyaz karbonat mineralleriyle ünlüdür. Bu mineraller, yıllardır yüzeye kristalleşerek traverten terasları oluşturmuş ve adeta kar örtüsü gibi beyaz bir görünüm kazandırmıştır. Pamukkale, 2.700 metre uzunluğunda, 600 metre genişliğinde ve 160 metre yüksekliğinde olup, yaklaşık 32 kilometre uzaklıktan bile görülebilmektedir. Türkçe adı “Pamukkale,” “Pamuk Kale” anlamına gelir ve adını, yıllar boyunca yüzeye kristalleşen minerallerin yarattığı parıldayan beyaz yüzeyden alır.
Beyaz Karbonat Mineralleri ve Traverten Havuzları
Yüzyıllardır turistler ve yerel halk, 35 ile 100 derece Celsius arasında değişen sıcaklıklarıyla bu muhteşem alanın termal sularını keşfetmek için Pamukkale’yi ziyaret etmektedir. Bu antik termal havuzlar, Roma döneminden bu yana ziyaretçileri cezbetmektedir. Havuzlarda yüzdüğünüzde, vadiye doğru bakarak kasabayı ve büyük gölü görebilirsiniz. Dağlarda kar manzarası gibi görünse de, aslında kar değil, minerallerin yarattığı doğal bir güzellik vardır.
Traverten Havuzlarının Şifalı Özellikleri
Binlerce yıldır, bu mineraller traverten havuzlarını oluşturmuş ve şifalı özellikleri ile tanınmıştır. Türkler, bu havuzlarda yıkanmanın kronik rahatsızlıklar, sindirim problemleri, göz ve cilt hastalıkları gibi çeşitli hastalıkları iyileştirebileceğini sıkça söylerler. Bu nedenle, Pamukkale antik çağlardan beri popüler bir kaplıca çekim merkezi olmuştur. Havuzlar, kar gibi görünse de aslında sıcak ve son derece rahatlatıcıdır.
Kleopatra’nın Antik Havuzu
Pamukkale’nin beyaz traverten havuzlarının üstünde, aynı sıcak su kaynakları tarafından beslenen özel bir alan olan Kleopatra’nın Antik Havuzu bulunmaktadır. Bu ana havuz, Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın banyo yaptığı yerdir ve gördüğüm en berrak sulardan biridir. Suyun altında gerçek antik Roma sütunları bulunmaktadır, bu da inanılmaz bir manzara sunmaktadır. Tarihle dolu bu muhteşem yer, Roma döneminde insanların yürüyüp oturabildiği alanlarla dolu olması nedeniyle büyüleyici bir deneyim sunmaktadır.
Kleopatra’nın Antik Havuzu’nun Eşsiz Özellikleri
Alt havuzların beyaz suyunun aksine, Kleopatra’nın Antik Havuzu berrak ve sıcak suya sahiptir. Eskiden Apollo’ya adanmış bir Roma Tapınağı ile çevriliydi. Günümüzde, hem yerel halk hem de turistler, düşmüş sütunlar ve diğer Roma eserlerinin etrafında yüzerken, suyun şifa verici özelliklerinin tadını çıkarabilirler. Güneşin altında dinlenirken tarihin derinliklerine dokunmak mümkün olmaktadır.
Hierapolis Antik Kenti
Antik Roma kenti Hierapolis, M.Ö. 2. yüzyılda bir kaplıcaya dönüştürülmüştür. Şehir, başlangıçta bir askeri karakol olarak kurulmuş, daha sonra bir kaplıca merkezi haline gelmiştir. İlginç bir şekilde, şehir, doktorların şifa tedavileri için termal suları kullandığı tıbbi bir yer haline gelmiştir. Bu nedenle, şehir büyümeye devam etmiş ve oldukça zenginleşmiştir. Ancak, M.S. 17 yılında büyük bir deprem şehri harap etmiş ve şehir harap halde kalmıştır. Romalılar şehri yeniden inşa etmiş ve büyük bir tiyatro eklemiştir.
Hierapolis’in Muhteşem Kalıntıları
Hierapolis kalıntılarında gezinirken, tiyatro en popüler görülmesi gereken yerlerden biridir. Tiyatroyu içine girip oturabilir veya merdivenlerden yukarı-aşağı yürüyebilirsiniz. Yıllar içinde birçok deprem meydana gelmiş ve şehir 14. yüzyılda terk edilmiştir. 20. yüzyılda antik şehir gezginler tarafından yeniden keşfedilmiş ve termal sular yeniden ünlü olmuştur. Şimdi, insanlar dünyanın dört bir yanından şehrin güzel kalıntılarını görmek için Pamukkale’yi ziyaret etmektedirler.
Pamukkale’yi keşfetmek harika bir deneyimdi. Türkiye, görülmesi gereken çok sayıda yere sahip büyük bir ülke olduğu için, çoğu ziyaretçi Pamukkale’ye gelemez. Ancak, bu muhteşem yeri ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ederim çünkü inanılmazdı. Okuduğunuz için teşekkürler.