2016 yılında Instagram’da ortaya çıkan Lil Miquela, “küresel başarıya ulaşan ilk Batılı sanal influencer” olarak adlandırıldı. Miquela Sousa ya da bilinen adıyla Lil Miquela, insana benzer görünümü ile dikkat çekti ve pek çok kişi onun bir pazarlama taktiği mi, gerçek bir kişi mi yoksa tamamen farklı bir şey mi olduğunu merak etti. 2018 yılında, Lil Miquela’nın arkasında robotik ve yapay zeka firması olan Brud’un kurucuları Trevor McFedries ve Sara DeCou’nun olduğu açıklandı. Instagram’da yaklaşık 2.7 milyon takipçiye sahip olan Lil Miquela, dünyanın ilk ve en ünlü yapay zeka influencer’ı olarak biliniyor. Miquela, sanal influencer trendine katılan birçok isimden sadece biri. Bu yıl Lil Miquela, bir ajansla anlaşma imzaladı ve 10 milyon dolardan fazla gelir elde etmesi bekleniyor. Forbes’in belirttiği gibi, “var olmayan biri sizden daha başarılı”. Bu ifade, durumu açıkça özetliyor.
Ancak, son başarılara rağmen, bazı raporlar Lil Miquela’nın parlaklığını kaybettiğini belirtiyor. TikTok hesabı Kasım 2022’den beri aktif değil, YouTube kanalı iki yıldır güncellenmemiş durumda ve Instagram hesabı aylık sadece üç kez paylaşım yapıyor. Ayrıca takipçi etkileşiminde ciddi bir düşüş yaşanmış durumda. Bu durum, sanal influencer’ların düşüşüne neyin sebep olduğunu sorgulatan bir tablo ortaya koyuyor.
Etik Tartışmalar
Yapay zeka ile oluşturulan karakterlerin etik sorunları sıkça gündeme geliyor. Örneğin, 2017 yılında beyaz bir moda fotoğrafçısı tarafından yaratılan siyahi CGI model Shudu Gram, eleştirilerin odağı oldu. Shudu’nun yaratıldığı dönemde, “dijital siyah yüz” eleştirilerine maruz kalındı ve yaratıcı Cameron-James Wilson, siyahi bir modelin dijital kariyerinden kâr elde etmekle suçlandı. Benzer şekilde, Lil Miquela da 2019 yılında bir reklam kampanyasında yer aldı ve queerbaiting ile suçlandı. Bu kampanyada, ünlü bir model ile öpüşmesi, markanın Miquela’yı kullanarak tartışmalı bir strateji izlediği iddialarına yol açtı.
Aynı yıl, Lil Miquela cinsel tacize uğramasıyla ilgili bir video yayımladı ve bu durum büyük tepki çekti. Miquela’nın, gerçek trajik hikayeleri kullanarak daha “gerçek” ve “empatik” görünmeye çalıştığı eleştirildi.
Yapay Zeka Influencer’larına İhtiyaç Var mı?
Pek çok şirket, sanal influencer’lar ile işbirliği yapmayı ya da kendi sanal karakterlerini yaratmayı planlıyor. Ancak, bu karakterleri oluşturmak için kullanılan teknolojinin hızlı gelişimi, hala tam anlamıyla kavranmış değil. Lüks markalar, sanal influencer’lar ile daha fazla yaratıcı kontrol elde etme fikrini cazip bulsa da, dijital dünyada değişim hızı çok yüksek. 2016 yılında yaratılan Lil Miquela, günümüzün daha gelişmiş yapay zeka teknolojilerinin gerisinde kalmış durumda. Yapay zeka destekli yeni görüntüler, metinler, sesler ve videolar, gerçeğinden ayırt edilemeyecek kadar gerçekçi hale geliyor. Bu bağlamda, Lil Miquela’nın teknolojisi artık modası geçmiş kabul edilebilir.
Ayrıca, ünlüler de yapay zeka dünyasına adım atıyor. Bazı büyük şirketler, ünlülerin benzerlerini yapay zeka asistanı olarak kullanmak üzere büyük meblağlar ödüyor. Bunun bir örneği olarak, bazı ünlüler, sohbet robotu karakterlerine hayat veriyor. İnsanların yapay zeka tarafından değiştirilme korkusu, Miquela’nın varlığı ile daha da belirginleşiyor. TikTok’ta, bazı “gerçek” influencer’lar, “oyuncu olmayan karakter” rolü yaparak önceden yazılmış diyalogları canlandırıyor ve bu şekilde takipçilerinden büyük gelirler elde ediyor. Bu durum, sanal influencer’ların 2016’da yaratılan versiyonlarının artık günümüz şartlarına uyum sağlayıp sağlayamayacağını sorgulatıyor.
Lil Miquela’nın yükselişi ve düşüşü, sanal influencer’ların dijital dünyadaki yerini ve yapay zeka destekli karakterlerin ne kadar sürdürülebilir olacağını sorgulatıyor. Başlangıçta büyük ilgi toplayan Miquela gibi yapay zeka karakterleri, teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte yeni zorluklarla karşılaşıyor. Etik tartışmalar, güncel teknolojilerin gerisinde kalma ve gerçek insanların yapay zeka karakterleri taklit ederek büyük kazançlar elde etmesi gibi faktörler, bu karakterlerin geleceğini belirsiz hale getiriyor.
Dijital dünyada, yaratıcılık ve kontrol önemli olsa da, izleyicilerin gerçeklik algısı ve teknolojinin hızla ilerlemesi bu karakterlerin uzun vadede ne kadar etkili olacağını belirleyecek. Gerçek insanlar yapay zeka karakterleri taklit etmeye başlarken, 2016 yılında yaratılmış bir sanal influencer’ın bu yarışta ayakta kalması zor olabilir. Yapay zeka destekli influencer’ların geleceği, teknolojinin gelişimine ve izleyicilerin beklentilerine nasıl uyum sağlanacağına bağlı olacak.