Evliliğinizi Sessizce Bitiren Mikro Sebepler düşündüğünüzden daha yaygın olabilir; küçücük gibi görünen davranışlar zamanla duygusal bağları zayıflatabilir ve ilişkiyi içten içe kemirebilir. Bir veya her iki eş çabalamayı bıraktığında evlilik ayakta kalamaz.
Evlilikler bir gecede çökmez; bunun yerine, çiftler önemli sorunları ele almadığında ya da çözmediğinde yavaş yavaş çözülür. Bunlar, zamanla inşa edilen güveni kemiren ve iyi evlilikleri yavaş yavaş mahveden mikro sebeplerdir.
Taraflardan biri eşine zarar verdiğinin farkında olmayabilir, ancak sonunda diğeri bu kopukluğu içselleştirir ve ilişkinin kırılganlığını hisseder.
Evliliğinizi sessizce bitiren mikro sebepler her zaman bariz değildir, fakat kişinin öz-değerine ve öz-saygısına zarar verir. İster eşinizi başkalarıyla karşılaştırmak, ister kıskançlıkla başarılarını küçümsemek, ister takdir göstermemek olsun; bu küçük reddedilmelerin herhangi bir evliliği mahvedebileceğini fark etmek önemlidir. Bu farkındalık, aynı zamanda bunlardan nasıl kaçınılacağını da ortaya koyar.
Evliliğinizi Sessizce Bitiren Mikro Sebepler – İlişkinizi Kurtarın

Dinlememek
Eşinizin söylediklerini dinlememek, hem hislerini reddetmenin hem de söylediklerini bilinçli olarak yanlış yorumlamanın bir yoludur. Eşiniz kendini duyulmamış hissettiğinde duygusal olarak geri çekilir veya sorunlarını paylaşmayı tamamen bırakır. Bu da, ihtiyaçlarının sizin yaşadıklarınız kadar önemli olmadığı hissini doğurur. İletişim çabalarını reddetmek, onları kısmen reddetmek gibidir.
Çiftler; finans ya da geniş aile gibi çatışmaya açık konulardan çok, çocuklar gibi anlamlı konuları tartışırken daha etkili iletişim kurma eğilimindedir. Journal of Family Psychology’de yayımlanan bir çalışma, karşılıklı destek ve anlayış gerektiren zorlu konulara girerek iletişim becerilerinin geliştirilebileceğini gösterdi.
Eşiniz ne hakkında konuşursa konuşsun, onu etkin biçimde dinleyerek evliliğinizi güçlendirebilirsiniz.
Duygularını küçümsemek
Eşinizin duygularını küçümsediğinizde, kendini ifade etmesini engellersiniz.15 ocak 2022 tarihli bir araştırma Evlilikte duyguları bastırmanın bu bastırmayı yapan kişinin psikolojik iyiliğini olumsuz etkilediğini belirledi.
Bunu yapan kişiyseniz, çözüm yolları vardır. Bu davranışınızı fark etmek ve yarattığı rahatsız duyguya katlanmak, kendinizi daha sık ifade etme konusunda güven kazandırabilir.
Çoğu zaman insanlar içe bakmayı kendini suçlamak sanır, oysa mesele bu değildir. İç gözlem, özellikle sizi yeterince dinlemeyen partnerinize karşı sınırlarınızı daha net çizmenizi sağlar.
Dikkatlerini talep etmeli ya da sizi görmezden gelmelerinin sonuçlarıyla yüzleşmelerine izin vermelisiniz.

Takdir eksikliği
Takdir görmemek, kişinin öz-değerini zedeleyerek kendini değersiz hissetmesine yol açar. Bir evlilikte takdir eksik olduğunda, kırgınlık büyür ve sürekli tartışmaları körükler.
Bu durum, çift içinde iletişim bariyeri yaratır. İhtiyaç duyduklarında birbirlerine destek olmalarını zorlaştırır. Takdir, kişinin görülüp duyulduğunu hissettirir. Bu nedenle kolayca iyi evlilikleri yavaş yavaş mahveden mikro sebeplerden biri haline gelir.
Güçlü bir evlilik sürdürmek için her iki eş de, küçük şeyler için bile olsa, birbirine minnettarlık göstermelidir. Küçük takdir ve övgüler büyük fark yaratır. Her fırsatta çabalarını takdir edin.
Buna da bakın:
Fiziksel yakınlıktan kaçınmak
Evlilikte zihinsel bağlantıdan kaçınmak kadar fiziksel bağlantıdan kaçınmak da kötüdür. Yatak odasındaki yakınlık olsun, el ele tutuşup sarılmak gibi basit şeyler olsun, mahremiyet ilişkilerin gelişmesi için son derece önemlidir.
Araştırmalar, yakınlıktan kaçınan çiftlerin ilişkilerinin sadakatsizliğe ve kopukluğa açık hale geldiğini buldu. Fiziksel sevgiden kaçınmak, küçük bir şeyi ileride büyük bir soruna dönüştürebileceğinden mikro sebep sayılır.
Evlendiğiniz kişiden küçük bir öpücük ya da sarılma istemek zor bir şey değildir. İnsanlar kendi ilişkilerinde yalnız hissederse bu boşluğu dolduracak başka kaynaklar arar.
Bunun evliliğinizde olmasına izin vermeyin; bunun yerine birbirinizle yakınlığı artırmaya odaklanın.
Buna da bakın:

Başarılarını küçümsemek
Eşinizin başarılarını küçümsemek, özellikle ne kadar emek verdiğini bildiğiniz halde düşük bir darbedir. Bu, ona ne kadar çabalarsa çabalasın yaptığı işlerin asla yeterince iyi olmayacağı mesajını doğrudan verir.
Bu tutum, aranızdaki duygusal mesafeyi daha da artırır. Ne düşünürseniz düşünün, evlilik asla eşler arasında bir rekabet olmamalıdır; sağlıklı evlilikler karşılıklı destek ve birbirinin zaferlerini kutlama üzerine kurulur.
Eşinizin çabalarını içtenlikle takdir etmek aranızdaki bağı güçlendirir ve her ikinizin de değerli hissedeceği bir alan yaratır. Hele ki çocuklarınız varsa, birbirini küçümsemek yerine sağlıklı bir evliliğin nasıl olması gerektiğine dair iyi bir örnek oluşturabilirsiniz.
Buna da bakın:

Telefona yapışık kalmak
Oldukça önemsiz görünse de, iyi evlilikleri yavaş yavaş mahveden önemli mikro sebeplerden biri de sürekli telefonla meşgul olmaktır. Özellikle sohbet etmeye çalışırken partnerinizin gözünü telefondan ayırmaması sinir bozucu ve hayal kırıklığı yaratıcı olabilir.
Partneriniz, kişiler listenizdeki herkesle rekabet etmek zorunda kalıyorsa sonunda sizi istediğiniz gibi konuşmaya bırakır ve evlilikte kopukluk baş gösterir. Eninde sonunda da yalnızlık ve kırgınlık nedeniyle ilişkiyi bitirebilir.
Telefonlar, kaliteli zamanı ve paylaşılan deneyimleri kesintiye uğratan bir dikkat dağıtıcıdır.
Eşinizin pahasına şaka yapmak
Birlikte şakalar yapmak ve gülmekte sorun yoktur; ancak esprinin hedefinde sürekli tek bir kişi olduğunda bu durum hızla incitici davranışa dönüşebilir. Journal of Personality and Social Psychology’de yayımlanan bir araştırma, saldırgan veya kaba şakaların hedefi olan kişilerin, bu tür şakalar yapanlara kıyasla daha olumsuz duygular yaşadığını ortaya koydu.
İncitici takılmalar eşinizin özdeğerini azaltabilir. Er ya da geç, daha önce bu durumdan rahatsız olduğunu belirttiyse, evlilikte saygı görmediğini hissedebilir. Birlikte gülmek varken, birbirinize gülmek için evli değilsiniz.
Bir ilişkide sağlıklı mizah, her iki partneri de yüceltmeli, yıkmamalıdır. Sonuçta, bir başkasının onuru pahasına yapılan bir esprinin ne anlamı var?

Sözünde durmamak
Herkes ilişkide hayal kırıklığı yaşayacaktır, ancak en çok güvendiğiniz kişinin sizi hayal kırıklığına uğratması acı verici olabilir. Evliliğinizi sessizce bitiren mikro sebepler içerisinde bu sebebi tehlikeli kılan, “Yapacağımı söylediğim şeyi unuttum” diye gerekçelendirilmesinin çok kolay olmasıdır. Eşinize karşı sözünüzü tutmamak, sözlerinizin güvenilmez olduğuna inanmasına yol açarak güveni zedeleyebilir.
İlişkide verilen sözlerin bozulmasının etkisi, güveni azaltır ve partnerinizin sizi güvenilmez bir yalancı olarak görmesine neden olur. Bunu düzeltmenin tek yolu, sözünüzü tutmadığınızı kabul etmektir.
Eşinizin ihanete uğramışlık duygusunu doğrulamak ve gelecekteki taahhütler konusunda daha dikkatli olmak ilişkiye yardımcı olur. Tutarlı olmak bu sorunları çözecektir, fakat pek az kişi bu tavsiyeyi dinler ve evliliklerini akışına bırakır.
Karşılaştırmak
Kimse eşinin eski sevgilisiyle ya da işte yeni tanıştığı biriyle kıyaslanmaktan hoşlanmaz. İnsanlar farklıdır ve onları eski sevgililerle karşılaştırmak, kendilerini sizin için yeterince “özel” hissetmemelerine yol açar. Ayrıca o kişiye ilgi duyduğunuzu düşündürebilir.
Birini kıskandırmak veya kendinden şüpheye düşürmek hoş değildir, “zararsız nostalji” olduğunu düşünseniz bile.
Bu yorumların ardında derin bir tedirginlik yatar. Bir kişinin kaygı düzeyi, kendisini partnerinin eski sevgilisiyle veya kendi eski sevgilisinin şimdiki partneriyle karşılaştırma eğilimini etkiler.
Sağlıklı bir evlilikte her partner, başkasıyla kıyaslanmadan olduğu haliyle seçildiğini hissetmek ister.
Övgüyü esirgemek
Eşiniz uzun vadeli bir hedefe ulaştığında onunla gurur duymak doğaldır. Doğal olmayan, ondan övgüyü esirgemektir.
Çabalar fark edilmediğinde eşiniz görünmez ya da hafife alınmış hissedebilir. Küçük bir şey bile yapsa, emeğini takdir etmek onu mutlu edebilir ve ilişkinize bakışını değiştirebilir.
Sağlıklı evlilikler karşılıklı takdirle gelişir. Georgia Üniversitesi’nin bir araştırması, kişinin kendini eşi tarafından takdir edilmiş hissetmesinin, evliliği hakkında ne hissettiğini, ona bağlılığını ve evliliğin uzun ömürlü olacağına dair inancını doğrudan etkilediğini buldu.
Eşinizi takdir ederek, ilişkiye kattığı değeri ve katkıları öne çıkarırsınız.

11. Her ne pahasına olursa olsun çatışmadan kaçınmak
Partnerlerden biri ya da her ikisi çatışmadan kaçındığında, ayrılığın kaçınılmazlığını yalnızca geciktirir. Zor konuşmalardan sürekli kaçınmak, önemli meseleler çözülmemiş kaldığı için evliliğinizi sessizce bitiren mikro sebepler içindedir.
Saygılı fikir ayrılıklarına girip çözümler bulmayı öğrenmek, çatışmadan kaçınmayı durdurmanın tek yoludur. Anlaşmazlıklarınızı ve kırgınlıklarınızı konuşun; savunmasız olmak bağı onarmaya yardımcı olabilir.
Sağlıklı çatışma, sorunlu değil dürüst bir ilişkinin işaretidir. En kötü mikro sebep, partnerinizin işleri yoluna koyma çabasını aktif olarak engellemektir. Bu gerçekleştiğinde, kendinize karşı dürüst olup evliliği düzeltmek istememenizin asıl nedeninin, içten içe bitmesini istemeniz olduğunu kabul etmeniz gerekir.
Evliliğinizi Sessizce Bitiren Mikro Sebepler – Özet
Sonuç olarak, evliliğinizi sessizce bitiren mikro sebepler sandığınız kadar masum olmayabilir. Eşinizi küçümsemek, duyguları bastırmak ya da takdir etmeyi ihmal etmek gibi küçük ihlaller zamanla birikir ve ilişkide görünmez bir mesafe yaratır.
Bu sinyalleri erkenden fark etmek ve bilinçli bir çabayla onarmak, evliliğinizin sağlıklı ve bağlı kalmasını sağlayabilir.